Gold Haber Yazılımı

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki cuma hutbesinde "İsraf: Tükenirken Tükenmek" konusuna değindi. Hutbede, Müslümanların söz, iş ve davranışlarında dengeye dikkat etmeleri, maddi ve manevi imkanları iktisatlı kullanmaları ve asla israf etmemeleri gerektiği vurgulandı. İsrafın yemek, içmek, söz, davranış, sağlık, zaman, bilgi, çevre ve enerji gibi birçok alanda görüldüğü belirtilen hutbede, dünya genelinde birçok insanın açlık ve susuzluk çekerken başka yerlerde tonlarca gıda ve suyun israf edildiği de kaydedildi. Hutbede ayrıca sağlık ve zaman israfı, insanın kendini israf etmesi, çevrenin ve doğal kaynakların israf edilmesi gibi konulara da değinildi ve Müslümanlar olarak hayatlarında tasarrufu hâkim kılmaları gerektiği vurgulandı. Hutbe Peygamber Efendimiz'in sözleriyle son buldu.

Hutbede, günümüzde israfın yemekten içmeye, sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye, emekten enerjiye kadar pek çok alana yayıldığına dikkat çekildi. Özellikle sağlık ve zaman israfının en yaygın israf çeşitlerinden olduğu belirtildi.

Hutbede ayrıca, israfın kâinatın dengesini bozan, insanlar arasındaki huzur ve barışa zarar veren olumsuzluklardan biri olduğuna dikkat çekildi. Yeryüzündeki kaynakların sorumsuzca tüketilmesinin ve bilinçsiz tüketimin, dünyamızı kirleten ve hayatımızı zorlaştıran birçok çevre sorununa sebep olduğu ifade edildi.

Son olarak, hutbede israfın öyle bir çeşidi olduğuna dikkat çekildi ki, bütün israfların temeli ve en büyüğüdür. O da kâinatın kendisine emanet edildiği insanın israfıdır. İman, ibadet ve güzel ahlaktan yoksun yaşanan bir hayatın israf edilmiş bir hayat olduğu belirtildi.

Hutbe, Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in tüketim ahlakını ve tasarruf anlayışını hayatımıza hâkim kılmamız gerektiğine vurgu yaparak son buldu.

Hutbe sonunda, hayatımızın her alanında israfın yerine tasarrufu hâkim kılmamız, israfı önlemeye kendimizden ve ailemizden başlamamız gerektiği ifade edildi. Bir lokma ekmeğimizin çöpe gitmemesi, bir damla suyumuzun boşa akıp gitmemesi, enerjimizin ve vaktimizin boşa harcanmaması gerektiği belirtildi. Ayrıca, birikimlerimizin ve emeğimizin insanımızı israf etmemesi için dikkatli kullanılması gerektiği vurgulandı.

Sonuç olarak, hutbede israf konusu Müslümanlar için oldukça önemli bir konu olarak ele alındı. Yeryüzündeki kaynakların sınırsızca tüketilmesinin bir ahlak sorunu olduğu ve israfın sadece maddi değerlerimizi değil, umutlarımızı ve yarınlarımızı da yok ettiği belirtildi. Tüketirken tükenmemek, israf etmeden yaşamak ve tasarrufa önem vermek, Peygamber Efendimiz'in tüketim ahlakı ve tasarruf anlayışını hayatımıza hâkim kılmak için önemli bir adım olacaktır.

Hutbenin sonunda, Peygamber Efendimiz'in "insanoğlu kıyamet günü ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden kazandığından ve nereye harcadığından, öğrendikleriyle amel edip etmediğinden hesaba çekilmedikçe yerinden asla kımıldayamayacaktır" sözleri hatırlatılarak, bu dünyada yaşarken sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerektiği vurgulandı.

Hutbede işlenen konuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamasında, "Müslümanlar olarak israfın her türlüsünden kaçınmak, hem dünya hem de ahiret hayatımız için gereklidir. Çünkü israf etmek, Allah'ın bize emanet ettiği nimetlere saygısızlık etmek, gelecek nesillerin haklarını gasp etmek ve yaratılış amacımıza aykırı bir şekilde yaşamak anlamına gelir. Dolayısıyla her birimiz, tüketirken tükenmeyen, tasarrufa önem veren ve israfa karşı mücadele eden birer Müslüman olarak yaşamalıyız" denildi.

Sonuç olarak, cuma hutbesinde işlenen israf konusu, günümüzde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Hutbede vurgulandığı gibi, her birimiz kendimizden başlayarak israfı önleme, tasarrufa önem verme ve Peygamber Efendimiz'in tüketim ahlakı ve tasarruf anlayışını hayatımıza hâkim kılma konusunda duyarlı olmalıyız.