Peygamberimiz'in (asm) yemek adabı: Bunları yapmazdı!
Sade bir hayat yaşadığı için sofrası da sadeydi. O, yemek için yaşamaz, yaşamak için yerdi. Hadis kitaplarından öğrendiğimize göre, onun (asm) sofrası çok çeşitli yemeklerden meydana gelen zengin bir sofra değildi. Sade bir hayat yaşadığı için sofrası da sadeydi. O, yemek için yaşamaz, yaşamak için yerdi. Eve geldiğinde yemek yoksa bunu problem etmez, bazen bir-iki hurma ile yetindiği olurdu.
Hz. Peygamber (asm), günde iki kere yemek yerdi. Az yemeyi tavsiye ederdi. Haram olan yiyecek ve içecekler hâriç, diğer yiyecekleri yerdi. Sadece et veya sadece sebze yemek gibi tek yönlü beslenmezdi. Bazı yemekleri daha çok sevse de hiçbir yemek için "sevmiyorum" ifadesini kullanmazdı. Yemek davetlerine katılırdı.
Yemeğe başlamadan önce ve yemekten sonra ellerini yıkardı. Besmele ile başlar, uygun ve kısa bir dua ile bitirirdi.
Sağ eliyle yerdi. Sol eliyle yiyenleri ikaz ederdi. Ortaya konulmuş yemeğin, kendi önüne gelen kısmından yerdi.
Yemek yerken sağa, sola dayanmaz, yaslanarak yenilmemesini tavsiye ederdi. Yüzü koyun uzanarak yemek yemeyi yasaklardı. Yemeğin israf edilmesini menederdi.
Soğan, sarımsak gibi kokusu başkalarını rahatsız eden yiyecekleri yedikten sonra toplum içine girmeyi hoş karşılamazdı.
Yemeğe ve suya üflemeyi yasaklardı. Yemeğin çok sıcak yenmemesi gerektiğini söylerdi. Yemek ve su kaplarının ağzını kapatmayı tavsiye ederdi.
Aile fertlerinin yemeği bir arada yemelerini tavsiye eder ve beraber yenen yemeğin bereketli olduğunu belirtirdi. Aşırıya kaçmadan konuşup sohbet ederdi.
Peygamberimiz'in yemek adabı, İslam dininde önemli bir yer tutar ve Müslümanlar için örnek teşkil eder. Peygamberimizin yemek adabı, sadece yemeğin yenmesiyle ilgili değil, aynı zamanda yemeğin hazırlanması, servisi ve paylaşımı gibi konuları da kapsar.
Peygamberimiz, her zaman besmele ile başlayıp uygun ve kısa bir dua ile yemeği bitirirdi. Yemeğe başlamadan önce ve sonra ellerini yıkamak, yemeği kendi önünden almak, sağ eliyle yemek, lokmayı ağza göre almak ve iyice çiğneyip yutmak, lokmayı yutmadıkça ikinci lokmaya el uzatmamak gibi adabı davranışları uygulardı. Ayrıca yemek yerken sağa sola dayanmamaya ve yemeği yaslanarak yememeye özen gösterirdi. Yüzü koyun uzanarak yemek yemek ve yemeği israf etmek de yasaklanmıştır.
Peygamberimiz ayrıca, soğan, sarımsak gibi kokusu diğer insanları rahatsız edebilecek yiyecekleri yedikten sonra toplum içine girmeyi hoş karşılamazdı. Yemeğe ve suya üflemeyi de yasaklardı. Aile fertlerinin yemeği bir arada yemelerini tavsiye eder ve beraber yenen yemeğin bereketli olduğunu belirtirdi.
Bunun yanı sıra, Peygamberimiz, yemeğin hazırlanması ve paylaşımı konusunda da hassasiyet gösterirdi. Yemeğin temiz, helal ve tayyib olmasını, yemeği israf etmemeyi, yemeğin paylaşılmasını ve yoksulların da yemek yemesine imkan tanınmasını öğütlerdi.
Peygamberimizin yemek adabı, Müslümanlar için sadece yemek yeme konusunda değil, aynı zamanda hayatın her alanında uyulması gereken bir örnek teşkil eder.
Yemek duasını unutmamak ve kısa bir dua ile sonlandırmak,
Yemek esnasında sohbet etmek, fakat aşırıya kaçmamak,
Yemekten sonra el yıkamak,
Yemek artıklarını uygun şekilde atmak veya saklamak,
Yemeğin hazırlanması, pişirilmesi ve sunulması için emeği geçenlere teşekkür etmek,
Aşırı yemeğin zararlı olduğunu hatırlamak ve doygunluk hissine ulaşınca yemeyi bırakmak.
Hz. Peygamber (asm) yemek adabı konusunda sade ve temiz bir hayat yaşamayı, israf etmemeyi, aşırılıktan kaçınmayı ve başkalarının rahatsız olmasına neden olmayacak şekilde davranmayı öğütlemiştir. Onun örnek hayatı, günümüzde hala takip edilmesi gereken birçok öğreti barındırmaktadır.
Benzer Haberler
Selama Sessiz İcabetin Geçerliliği: Farzın Yerine Getirilmiş Sayılır mı?
İmanın Zirvesine Ulaşmak İçin Yolculuk: Sabır, Kader, Tevekkül ve Teslimiyet
Peygamberimiz'in (asm) yemek adabı: Bunları yapmazdı!
Hadis-i Şerif: Borcunu Ödeme Niyetinde Ölen Kişinin Kefili Resulullahtır...
Dünya Tatlıdır Ama Helal Yoldan Alınmalıdır
Kalbin Bir Terazi Gibi Olsun
‘Susan Kurtulur’ Hadisi: Gıybete Karşı Uyarı
Tövbe edenlerle oturmak, bize Allah'ın rahmetini hatırlatır ve kalplerimizi yumuşatır